hakkımızda                           irtibat           

  Anasayfa  

YAZI DİZİSİ

KURAN’DAKI RESULULLAH (S.A.A)

1- Ahlak Sembolü : Ahlak, insanın gerçek kişiliğini oluşturur; hem bu dünyada, hem kabir aleminde, hem de ahirette insandan ayrılmayan devamlı yanında olan sıfatlarıdır. İnsanın kimliğini onun ahlakı oluşturur, insanın soyunun nasıllığı da bu kimliğinden belli olur. Hz.Ali   ( a.s.) şöyle buyuruyor: “En güzel soy, güzel ahlaka sahip olmaktır”. İnsanın kişi ve karekterini onun ahlakı belirler. İnsanın sahip olduğu ahlak ne kadar yüce ise o insanın değer ve azameti de o kadar büyüktür.   

Kuran-ı Kerim, bütün insanları Resulullah’a (s.a.a) tabi olmaya davet ediyor, “andolsun ki Resulullah’da (s.a.a) sizin için güzel örnek vardır” Ahzab /21. Resulullah’ın (s.a.a) kalbi vahyin indiği yerdir. Allah-u Teala, Kur’an da tecelli etmiştir yani ilahi sıfatlar Kur’an’da yer almaktadır.  Allah, Kur’an’ın ilk öğretmeni ve Kur’an’ın muhatapları da bütün insanlardır. Allah’ın Kur’an-ı öğrettiği ilk kişi Resulullah’tır. “( Ey resulüm ) O’nu ( Kur’an’ı) Ruhul- emin ( Cebrail) uyarıcılardan olasın diye senin kalbine indirmiştir.” Şuara / 193-4  Kur’an’ın Resulullah’ın (s.a.a) kalbine nazil olmasının ilk meyvesi Resulullah’ın (s.a.a) “hulku azim” ile sıfatlanması olmuştur, “Ve sen yüce ( azim )bir ahlak üzeresin” Kalem / 4. Allah-u Teala, bir şeyi azamet sıfatı ile beyan ediyorsa onun önem, ehemiyetine ve büyüklüğüne dikkat çekmektedir. İnsanların gözünde azamet ve büyüklük maddiyat ve makamdan ibarettir ama Allah, azametin yüce ahlakda olduğunu ve buna sadece Resulullah’ın (s.a.a) sahip olduğunu beyan buyuruyor. İnsanlar, yüce ahlaka sahip Resulullah’a (s.a.a) tabi olmaya, O’na uymaya davet edilmişlerdir. Resulullah (s.a.a), ahlak sembolü ve örneği olarak insaniyete sunulmuştur. Allah-u Teala, Resulullah’ın (s.a.a) yüce ahlaka sahip olduğunu beyan buyuruyor ve bunun içinde “hulukun azim “ tabirini kullanıyor. Birçok insan güzel ahlaka  yani “hulk-u hasane” sahip olabilir ve toplumda üstün bir insan olarak değerlendirilebilir ama yüce ahlaka  yani “ hukl-u azime” sahip olmak farklıdır. İnsanın ahlak sembolü ve örnek alınması gereken kişi olmasını sağlayan yüce ahlaktır, Kur’an’ın tabiriyle “hulku azimdir”. Herkes bu makama yücelemez. Bu ahlaka sahip olmak tek olmak demektir, bu alanda eşi olmamak demektir. Bundan dolayı Allah-u Teala, Resulullah’ı (s.a.a) yüce ahlak ile tanıtmış ve insanlara O hazretin ahlak sembolü ve örnek alınması gereken bir zat olduğunu beyan buyurmuştur.

 2- Müminlere düşkün- Aziz- Rauf- Rahim : Allah-u Teala, peygamberleri göndermiş olduğu topluma tanıtırken farklı tabirler kullanıyor; “Semud kavmine de kardeşleri Salih’i gönderdik”, Araf /73, “ Ad kavmine de kardeşleri Hud’u gönderdik”, Hud / 50. Ama Resulullah’ı (s.a.a) gönderdiğini beyan etmek istediğinde buyuruyor : “Andolsun size kendinizden öyle bir peygamber gelmiştir ki...”. Diğer peygamberlerde “kardeşleri” kelimesini kullanıyor ama  Resulullah (s.a.a) için “sizin kendinizden” tabirini kullanıyor. Sizin kendinizden kelimesi yakınlık, sıcaklık ve samimiyet belirtir, yani size gönderdiğim peygamber yabancı biri değil, başka yerden gelmemiş, kendi içinizden, sizlerden olan birisi seçilmiştir.” Andolsun size kendinizden öyle bir peygamber gelmiştir ki, sizin sıkıntıya düşmeniz ona çok ağır gelir. O size çok düşkündür, müminlere karşı çok şefkatli , pek merhametlidir.” Tevbe /128.

Allah-u Teala, bu ayette Resulullah’ın (s.a.a) bir kaç özelliğini beyan ediyor; “size kendinizden”, “sizin sıkıntıya düşmeniz ona çok ağır gelir”, “ size çok düşkündür”,” müminlere karşı çok şefkatli,” “merhametlidir”. Bu beş tane özellik diğer peygamberler için kullanılmayan sıfatlardır. Allah, kendi fiil sifatlarından olan çok şefkali “rauf”,ve pek merhametli “rahim” sıfatlarını Resulullah’a (s.a.a) da vermiştir. Diğer peygamberlerin hiçbirisi özellikle bu son ikisine birden mazhar olmamışlardır.

Resululla (s.a.a),, “rahim” ve “rauf” sıfatlarına bizatihi sahip değildir, bu sifatlar Allah’ın sıfatlarıdır ve Resulullah (s.a.a) bu ilahi sıfatların aynası yani ilahi rahmet ve ra’fetin insanlara yansımasını sağlayan bir ayna görevi üstlenmektedir ve sıfatlar kendisine Allah’ın inayeti ile verilmiştir, “ O vakit Allah’tan bir rahmet ile onlara yumuşak davrandın! Şayet sen kaba, katı yürekli olsaydın, hiç şüphesiz etrafından dağılıp giderlerdi”, Al-i İmran / 159 

Resulullah’a (s.a.a), insanlardan birinin hak yoldan ayrılması, batıla sapması veya bir sıkıntıya düşmesi çok ağır geliyor ve üzülüyor, insanlara düşkün ve onların hidayeti bulmaları için mücadele veren onlara düşkün bir peygamberdir. Müminlere ise özel bir inayeti vardır; müminlere şefkatli ve merhametlidir.

 3- Beşir ve Nezir : Allah-u Teala, Resulullah’ın (s.a.a) risaletin ana hatlarının beyan buyururken O hazreti “beşir ve nezir” olarak tanıtıyor. “Doğrusu biz seni hak ile müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik.” Bakara /119 “Beşir”, hidayet yolunu göstermesinin yanısıra insanın gideceği yolun sonunun mutluluk olduğunu ve neticede alacağı mukafatın büyük olduğunu müjdeleyen manasınadır. Resulullah’ın (s.a.a) müjdeleyıcı olması, hem yolun doğruluğunu, hem kat edilen yolun her merhalesinin mutlulukla dolu olduğunu, hem de neticesinin saadetle sonuçlanacağını gösterir. “Nezir”, hakk yolu gösterdikten sonra bu yoldan sapıp başka bir yoldan gidilmesinin sonunun hüsran olacağını ve bu inhirafın neticesinin acı sonuçları olduğunu bildirip uyarmak manasınadır. Resulullah’ın (s.a.a) uyarıcı olması Sırat-ı Mustakim’den sapılan yolun, başlangıcından sonuna kadar helaket olduğunu ve batıl yolu gitmenin acı sonuçları olacağını göstermektedir. İnsanlara hem batıl yolun hangisi olduğunu gösteriyor ve o yola girmemeleri için uyarıyor, hem de batıl yoldaki tehlikelerin neler olduğunu açıklayıp sonucunun cehennem azabı olacağını söyleyerek uyarıyor.

 “ Rablerinin huzurunda toplanacaklarından korkanları onunla  ( Kuran ile ) uyar. Onlar için Rablerininden başka ne bir dost, ne de bir şefaatcı vardır.” Enam /51

 “Biz seni bütün insanlara ancak müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik; fakat insanların çoğu bunu anlamazlar.” Sebe / 28

 

Geri dön

   
  Gündem    

 

“Şüphe yok ki Musa' ya Tevrat'ı verdik, ardından birtakım peygamberler gönderdik. Meryem oğlu İsa'ya apaçık deliller verip onu Ruh-ul Kudüs'le kuvvetlendirdik. Nefsinizin hoşlanmadığı bir emirle peygamber geldi mi demek ululanmak isteyeceksiniz, kiminiz onları yalanlayacak, kiminiz öldürecek ha....”

Bakara / 87

  Siyaset    
  Bilim    
  Yazı Dizisi    
  Kültür - Sanat    
  Soru - Cevap    

 

MUHARREM ÖZEL