Anasayfa |
GÜNDEM DÜNYA’NIN BOŞ VAATLERİ 10.01.2005 Dünya, Güney Asya’da meydana gelen afetten etkilenen ülkelerin acılarını sarmak için olağan üstü bir “vaat” yarışına girmiş. Özellikle avrupa ülkeleri vereceklerini söyledikleri rakamları hergün biraz daha arttırmaktadırlar. Herşeyini afet sonucu kaybeden bu insanlara yardım elini uzatmak ve onların acılarını bir nebze olsun dindirmek herbirimizin vazifesidir ancak bu konuda gerek Avrupalıların gerekse diğer ülkelerin hiçde dürüst olmadıklarını görmekteyiz. Zira daha öncede butür felaketlere maaruz kalan ülkelere yardım edeceğini vaat eden Dünya Bankası, Yardım Kuruluşları ve AB ülkeleri yıllar geçmesine rağmen bugün olduğu gibi o zamanda yarışırcasına vermiş oldukları sözlerini halen yerine getirmş değillerdir. Örnek olarak 2000 yılında Mozambik’de meydana gelen sel felaketini verebiliriz. O zaman kendilerine 400 milyon dolar verileceği söylenmiş ancak aradan dört yıl geçmesine rağmen bu rakamın yarısı bile verilmemiş. Diğer bir örnek ise, Orta Amerika’da Mitch kasırgası sonucu bölgede zarar görenlere yeniden yapılanma yardımı olarak ABD ve Japonya gibi ülkeler 3,5 milyar dolar vereceğini taahüt etmesi üzere Dünya Bankası ve Avrupa Birliği de geri kalmayarak 5,2 milyar dolar yardım vaadinde bulunur. Ancak gerçekte ise bu rakamların üçte biri bile sahiplerine aktarılmamıştır[1]. Batılılar bunu hep yapmakta hatta bazen “bakın bizler Hristiyan olarak Müslüman ülkelerede yardım ediyoruz” reklamında da bulunmaktadırlar. En son örneğini geçen sene İran İslam Cumhuriyeti’nin Bam şehrinde meydana gelen deprem sonrasında yaşadık. Bugün Güney Asya’da olduğu gibi o zamanda insanlar Bam’da acılarıyla meşgulken Batılılar yine büyük rakamlar ifade ederek ekranlardan, herşeyden habersiz insanlara hümanistik gösterişi yapıyorlardı. Neticede yine toplam 1,1 milyar dolar yardım yapılacağı sözü veriliyordu ama realitede ise ancak 17,5 milyon dolar aktarılmıştır İran’a[2]. Kendisini yerine getirmediği boş vaatlerle hümanist göstermeye çalışan Batılıların bu iki yüzlülüğünü “Dünya Güney Asya için ‘tek yürek’ oldu”[3] başlığıyla duyuran medya aynı zamanda “Hristiyanlar mı daha yardım sever yoksa Müslümanlar mı ?”[4] tartışmasınada zemine hazırlamış oluyorlar. Konunun diğer bir yönü ise Müslümanların yapmış olduğu yardımların, Batı medyasında çıkar için yapıldığının iddia edilmesidir. Boş vaatten ziyade ameli olarak birşeyler yapmak niyetinde olan Endonezyalı Müslümanlar hemen “fundamentalist” damgasını yemekte ve seçim yatırımı yapmakla suçlanmaktadırlar[5]. Banda Aceh bölgesine yüzlerce İslami Sosyal Adalet Partisi (PKS) üyesinin 400.000 evsiz vatandaşlarına yardım etmek için akın ettiği doğru ama bunu Batılıların yaptığı gibi geleceğe yatırım olarak değil de inançları gereği yapmışlardır. Oysa Batılıların yapacaklarını vaat ettikleri yardım tamamen bir yatırım amacı gütmektedir. Çünkü Güney Asya’nın yeniden yapılanması için gerekli malzemeyi üretenler ve satacak olanlar yine Batılı büyük şirketlerdir hatta ABD’li ekonomist Fred Bergsten böylece ekonominin canlanacağını ve bir iktisadi patlamanın olacağını belirtmektedir. Nihayetinde Batılı ülkeler “Tsunami” sayesinde kasalarını doldururken bölge yeni bir borç batağına çekilecek. Şuda bir gerçek ki bugün toplam 4 milyar olduğu söylenen yardımların sadece bir kısmı bağıstır diğer kısmı kredi statüsündedir yani zamanla geri ödenmesi gerekmektedir. Gerçi Almanya hükumeti vaat ettiği 500 milyon Euro’nun kredi değil bağış olduğunu açıkladı ama bu rakamı vermekten ziade bazı ülklerin borçlarından düşeceğini[6] açıklamadı. Batılıların bu içi boş bol vaatlerinin politik yönü ise çok daha sinsice. Neticede kimin daha hümanist olduğu sorusunun cevabı “büyük rakamlar vaatetmektense az da olsa küçük yardımlarda bulunmak” cümlesinde gizlidir.
Ebumehdi@iqraa.de 10.01.2005
[1] M. Doering / Berliner Zeitung / 05.01.05 [3] www.yenişafak.com.tr [4]Tanyel Yılmaz , http://www.haberciler.com/indeks.php [5] W. Germund / Berliner Zeitung / 06.01.05 [6] S. Kaufmann / http://www.berlinonline.de/berliner-zeitung/_html/index.html
Irak Seçİmlerİ 29.12.2004 30 Ocakta yapılması planlanan Irak millî kurultayı seçimleriyle 275 milletvekilinin seçilmesi bekleniyor. Irak seçimleri, ülke içi ve dışında bir günde gerçekleşecektir. 18 yaş ve üzerinde bulunanlar, bu seçimlere katılarak oy kullanabilecektir.
Irak ve 30 Ocak Seçİmlerİ 16.12.2004 Dünya kamuoyu Irak’daki 30 ocak seçimlerini beklerken ülkede sular durmuyor, hergüne yeni bir katliam haberi ile başlanıyor. Irak’ın durumunun bölge ülkeleri, ortadoğu ve İslam alemi için ne kadar önemli olduğu inkar edilemez bir gerçektir.
|
||||||
Gündem |
YAZI DİZİSİ
İsrailoğullarına, Hz. Musa’dan(a.s) sonra birçok peygamber gelmişti, bu peygamberler İsrailoğullarını hidayete ulaştırmak onları refah ve huzura kavuşturmak için büyük zahmetler çekmişlerdi...
Tarih boyunca farklı mücadelelere sahne olmuş Irak toprakları günümüzde de çeşitli grupların kendi alanında mücadele verdiği bir ortam sergilemektedir. Bu kutsal toprakların her karışını yiğitlerin izleri ve şehitlerin kanlarının süslediği Irak yine tağutların zulmüne ve...
|
||||||
Siyaset | |||||||
Bilim | |||||||
Yazı Dizisi | |||||||
Kültür - Sanat | |||||||
Soru - Cevap | |||||||
|
|||||||
SİYASET İnsan toplumun temel ihtiyaçlarından biri, toplumu idare edecek, toplumun işlerini düzene koyacak, birey ve toplumun menfaatlerini koruyacak bir devlet ve hükumettir.Toplumun ve fertlerin çıkarlarını korumak, bireylerin karşılıklı vazifelerini belirlemek...
KÜLTÜR 1993 yılında Medeniyetler Çatışması (The Clash of Civilizations) adlı tezinin Foreign Affairs´te yayınlanmasından sonra o güne kadar stratejilerini sessizce üreten Harvard Profesörü Samuel P. Huntington, 1996 yılında bu tezinin kitap haline getirilip aynı adla dünya dillerinde basılmasının ardından geleceği en iyi analiz edebilen bilim adamı olarak lanse edilmeye başlandı. 26.06.2004 |
|||||||
|
|
||||||
|
|||||||